20 Şubat 2014 Perşembe

2014 Oscar En İyi Film Adayları


Sıkı bir Oscar takipçiyisim. Sıkı bir kırmızı halı takipçisi olduğum gibi :) Ben her zaman hak edenin kazandığını düşünmüyorum. Stratejik oyunların olduğunu geçen yıl bile rahatlıkla gördük. Michelle Obama'nın "Argo" filmini takdim etmesi çok ilginçti. En iyi film ödülünü alarak tarihe adını yazdırdı. Bir farkla! Yönetmeni aday olmadan seçilen tarihte 4. film oldu. İran'da geçen filmi izleyenler vardır elbet. En iyi film ödülünü hak etmediği gün gibi ortadaydı. Üstüne Michelle Obama anons edince İran'ı kızdırmaya yetti. Çok ince, stratejik bir oyundu. Geçen yıl olan ödül töreni bile Oscar ödüllerine asla güvenilemeyeceğinin kanıtıydı. Gelelim bu yılın adaylarına. Öncelikle spoiler olduğunu belirteyim :)


12 Yıllık Esaret / 12 Years a Slave 

Bu filme en iyi film ödülünü vermezlerse şaşarım. Bunun nedeni film bu ödülü hak ettiği için değil, tamamen vicdan temizliğine gidileceği içindir. İtalya'da Brad Pitt'in fotoğrafının ön plana çıkartılmış olduğu afiş "ırkçılık" söylemlerine sebep oldu. Ben twitter'da da, çevremde de "Brad oynuyormuş izleyealım. Brad nerdesin 10 saattir şu filmi izliyorum hala göremedim seniıı" gibi tepkilerle karşılaşıyorum, çileden çıkıyorum. Biz gişe filmine önem veriyoruz. Eğer adını bilmediğimiz bir oyuncu varsa o film "tırt" gözüyle bakıyoruz. Çok acı değil mi!? Sonra ben sinemayı çok severim, sinema kültürüm var benim diye geziniyoruz. Sırf gişede iş yapmaz diye yılın onlarca muhteşem filmi ülkemizde gösterime giremiyor bile. İnsanların buna bakış açısı değişmediği sürece sinemalarda da basit filmleri görmeye devam edeceğiz. 

Steve McQueen özellikle bazı sahnelerin üzerine giderek izleyicinin tüm duygularını sömürmeye çalışmış. Bu kasten yapıldığı bariz olan durum beni duygulandırmak yerine daha çok rahatsız etti. Adı 12 yıllık esaret olmasa, filmin sonunda yıllar geçtiğini belirtmese, dikkatsiz olan bir izleyici için zaman akışını fark etmesi biraz imkansız olarak sunulmuştu. Chiwetel Ejiofor oyunculuğunu fazla sevmedim. Mazluma yatmaya çalışırken zoraki görüntülerin çıktığı yerler olmuştu. Lupita Nyong'o gerçekten abartılmış. Film Solomon üzerine kuruluydu ve sırası geldiğinde gerçeklikten biraz uzak görünüyordu. Film akıcı bir şekilde ilerlerken sonrasında temposu düşüyor. Brad Pitt sahneye çıktığı anda filmin düğümü çözülüyor. Filmlerden çabuk etkilenen biri olarak bu film beni etkilemeye yetmedi. Çünkü bariz bir şekilde seyirciye oynanmışlık hissini veriyordu. En iyi film ödülünü hak etmediğini düşünmekteyim.


Yer Çekimi / Gravity

Ne çok konuşuldu bu film değil mi?
 
Alfonso Cuaron görsel şov yaşatıyor bize filmle ilgili ama daha fazlası değil. Sandra Bullock oyunculuğu ile göz doldurmuyor. Oscar listemden adını hemen sildim. George Clooney olmasa da olurmuş zaten. Yine klasik Amerikan biz çok şanslıyız, her türlü yaşar, her türlü bu işleri başarırız filmlerindendi.

Sınırsızlar Kulübü / Dallas Buyers Club

Filmde önemli noktalara parmak basılmış olması, filmin iyi olduğu anlamına gelmiyor. Jean-Marc Vallee bence filmde iyi bir iş başaramamış. Kurgu bakımından da beni çok tatmin etmedi. Havada asılı kalmış o kadar çok detay var ki! Film bir türlü istediğim o tadı veremedi bana. Matthew McConaughey ortalama bir oyuncuyken nasıl bir sıçrama yapmış ki oyunculuğu bu kadar iyi seviyeye çıkarmış diye düşündüm film boyunca. Ciddiye alınması gerektiğini kanıtlamış resmen. Film için çok kilo vermiş olması beni ilgilendirmiyor. Al sana Oscar o zaman kıstası değil benim için. Çünkü oyuncu zaten işini yapmış orada. Hiç tanımayan birisi için asla önemli bir detay olmayacaktır bu zaten. Jared Leto oyunculuk seviyesi zaten üst sıralarda. Rayon rolünün hakkını sonuna kadar vermiş ki ödüle çok daha yakın olduğunu düşünüyorum. Yine yönetmenin yada senaristinin hatası Rayon karakteri derinleştirilmiş bir karakter olarak yansımadı bize. Jennifer Garner yerine The Wolf of Wall Street filminde olduğu gibi asgari ücrete çalışacak bir oyuncu da olabilirmiş :) Çokta önemli bir rolü yoktu ve diğer oyuncuların arasında sırıtmıştı. Filme hayran olmadım. Oyunculuklar olmasa film kurtarılamazmış zaten. Filmin sonu tamamen oldu bittiye gelmiş ki hiç sevmem böyle sonları. Hele uzuuun uzun işlenen gelişme bölümünden sonra bu kadar detay verilip sonda kısa kesmek, iki durum belirtici yazı ile sonlandırmak çok kötü olmuş.

 Para Avcısı / The Wolf of Wall Street
Hakkının yeneceğini düşündüğüm filmlerden birisi. Oscar aday listesine baktığım zaman en iyisi.

O neydi be! Bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip Jordan Belfort'un hikayesi, 3 saat hiç sıkmadan izletti. Kim ne derse desin bence "ahlaksız" diye tanımlanan sahneler çok tadında bırakılmıştı. Burada kesinlikle Martin Scorsese ustalığı konuşmuş. Sadece onunla kalmamış Leonardo Di Caprio performansı güzel bir cila çekmiş. Zaten filmde bunlar kesilmiş olsaydı Jordan Belfort'un hayatı denilemezdi. Adam hayvan gibi bu hayatı yaşamış. Hızlı çıkışı ve kaçınılmaz hızlı düşüşüyle anlayana. Bakış açısına kalmış ;)

Kaptan Phillips / Captain Phillips
Tom Hanks oyunculuğu ile göz doldurmuyor, o kısım bir şişirmece. Oscar adayı olmasına hala anlam veremiyorum filmin. Somalili karakterlerini oynayanlar daha ön planda ve çok daha iyiler. Özellikle Barkhad Abdi oyunculuğu ile muhteşemdi. Adama acıdım bile, belki "kötü korsan" olmalarından dolayı nefret etmemizi isterlerdi :)

Aşk / Her

Black List dizisinin 2x01 bölümünde benzer bir konu işlenmişti. İlk aklıma gelen bu oldu. Filmde duygular o kadar yoğun, o kadar gerçekçi aktarılmış ki bir sürü unutulmaz söz çıkabilir belki arasından. İnsanların gün geçtikçe birbirlerinden uzaklaşması, teknolojinin insanları yalnızlaştırması aşikar. Şu anda bile bir masada ellerinden düşmeyen telefonlar, her anlarını paylaşmaktan karşılarında olan insanlarla bile sosyal platformlar üzerinden iletişimlerini devam ettiren insanları görebiliyoruz. İlerleyen günlerde bu tip yazılımların çıkacağı artık belli. Bir işletim sistemine daha kolay güvenmek, kırılmaktan korkmak, mutlu olmak, ruh eşini bulmak insanları buna iteceği en önemli sebeplerdendir. Bencilleşen toplumumuzda artık ilişkiler bile sadece "ben merkezli" devam ederken bu işletim sisteminin kurgusu insana güven veriyor. Gerçi ilerleyen zamanlarda onlara da pek güvenilmeyeceği ve karakterleri yine yalnızlaştırdığını görüyoruz. Sonuna geldiğimiz zaman işletim sisteminin neden kapandığı askıda kalmış. Benim için çok çok geçerli bir neden olması gerekiyordu bu sondan hoşlanmadım. Filmin yıldızı Joaquin Phoenix muhteşem bir performans sergiliyor. Diğer yandan filmde yok yok zaten. Kristen Wiig, Rooney Mara, Amy Adams gibi isimler ile karşılaşabiliyoruz. Belki benzer bir süreçten geçtiğim içindir ama söze dökülen duygular o kadar net ve gerçekçi ki! Şarkılar harikaydı. Genel anlamda çok başarılı bulmamak elde değil. Kısacası kalbe dokunan bir film olmuş :)

Nebraska
Filmin siyah beyaz olması hiç rahatsız etmiyor çünkü filmin karakterleri yeterince renkli. Aslında çok farklı bir konusu yok. İşlenişi ve karakterlerin farklılığı filmi cazip kılıyor. Bruce Dern film boyunca mükemmel bir performans sergiliyor. Gerçi filmde herkes çok çok iyiydi. Sadece oğlu rolünde olan Will Forte herkesin yanında sönük kalmış gibiydi. Özellikle filmin ilk yarısına gelene kadar her sahnesinde filmden kopmamı sağladı. Sonraları oyunculuğunu bağrıma basıp onu da öyle kabul ederek filmin tadını çıkarmaya baktım. Güldüğüm yerler çok fazla oldu. Mezarlık sahnesinde June Squibb ön plana çıkıyor. İşte o zaman annenin gerçek karakterini anlamaya başlıyorsunuz. Filmde en unutamayacağım sahnelerden birisi mezarlık sahnesiydi :) Oscar adayları listesine baktığım zaman beğendiğim nadir filmlerden biri oldu.

 Düzenbaz / American Hustle 
Konusu etkileyici değil. İnsanı şaşırtan akıl oyunları yaşanmıyor. Karakterlerde hep bir hararet söz konusu. Filmin akışı ise çok hızlı değil. Bu yüzden filmi sadece oyuncular performansları ile kurtarmış. Mekanlar ve kostümler harikaydı. Amy Adams her zaman olduğu gibi iyiydi ancak al sana oscarlık bir performans değildi. Jennifer Lawrence için her zaman olumsuz düşünmüşümdür ama bu filmde bence rolünün en çok hakkını o vermiş. En azından bu yıl oscar verilirse hadi oradan demem. Gerçi bu filmlerin hepsinin oscar adaylığını bile hak ettiğini düşünmemekteyim ya neyse o ayrı konu. Christian Bale ve Bradley Cooper için cepte olan rollermiş. Beni performansları ile etkilemediler. Belki kendi çıtalarını zorlamadıklarını düşündüğüm içindir. Sonuna kadar yılın en abartılan filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Benim için hayal kırıklığıydı.

Philomena

İzleyemedim :(

Bunlar tamamen kişisel görüşlerimdir. Herkesin beğeni zevki tabii ki farklıdır. Siz en çok hangi filmi beğendiğiniz ve size göre en iyi film ödülünü kim almalı? Bu arada bilmeyenler için bir site tavsiye edebilirim. www.tvtag.com sitesinden izlediğiniz dizilere, filmlere check in yapabiliyorsunuz. 
Benim profilim ise şuracıkta :)  

Hiç yorum yok :